27 Kasım 2015 Cuma

kepengi açtığın gibi kapatıyorsun

kepengi açıyorsun, içeri bir göz atıyorsun, yapılacaklar belli, ite kaka da olsa ilerlemekteydin, oturup çalışacaksın, her gün olduğu gibi tatlı tatlı, ya da oflaya puflaya, öyle ya da böyle, oturup çalışacaksın, öyle ya da böyle toparlayıp çalışacaksın. kendi iniş çıkışlarından sıyrılmışsın, çalışacaksın. sonuçta kendini tanıyorsun, iniş çıkışlarını yönetip verimli kalmayı biliyorsun.. kepengini tatlı tatlı açtın, kahveni koydun, ikinci kahveni koydun, yapılacak iş belli, hayır yapmak da geliyor içinden, yapılacak iş de keyifli, elin de alışık, iş de yeni değil, hiç bir olumsuz yan yok senden yana. ama bırakmıyor. memleket bırakmıyor, kurumlar bırakmıyor. nasıl olup ara sıra iş yapmayı başarıyoruz o şaşırtıcı aslında. bu böyle süreceğine göre hep beraber bedensel işlere dönmeyi düşünmeliyiz. beden işi dert gömer. kafa işi burlarda zor. yarım kapasite üretiyoruz.

Hiç yorum yok: