16 Aralık 2010 Perşembe

gen-art 2. gün

demek ki konferans da -diğer herşey gibi- bir teknikler ve prosedürler bütünü. bunu da yürüttükçe daha iyi öğreniyorsun. tabii bazı şeyler var, insan onu çok değerli görüyor ve ne kadar öğrense daha derinine inmek daha da o konuda ustalaşmak istiyor. bazı şeyler de var ki, insan mekanizmasını anladıkça gizemini yitiriyor. bir daha yapılmasa da olur. yok konferanstan bahsetmiyorum. konferans fena bişey değil. çok abartmamak da lazım tabii. sonuçta insana bişeyler katıyor. ve çok efor sarfetmek de gerekli değil. orda durmak yeterli. konferansa ait prosedürler gelişiyor.

gün boyunca dinle izle konuş düşün derken bir ara da projelerimi bir takvime koyup hangilerini doktorayla ilişkili geliştireceğime karar verdim. gerçi zaten karar vermiştim. netleştirdim. bugünkü başarım bu oldu. tasarımın biçimsel bileşenini otomasyon yaklaşımlarına katmak çizgisi gittikçe aklıma daha çok yatıyor. hala bunu tam olarak nasıl tartışacağımı bilemiyorum ama kaynakçam gelişiyor. dönüşte okumaya girişeceğim.

bugünkü sunumlar arasında benim için katja knecht'in ve philip galanter'in sunumları ilginçti. çünkü bu ikisi çalıştığım konularla doğrudan ilgiliydi.

knecht'in çalışması "k boyutlu ağaçlar" üzerinden ["k-d trees" deyin ve sevgili türkçe, üzgünüm ama beni yoruyorsun artık. sen bir bilim dili olamayacaksın. çünkü artık dünyada bir tek ortak bilim dili var. bu dilde yazılmayan herşey kayboluyor.] yeni bir segmentasyon/bölümleme/dilimleme yaklaşımıyla mimari ve kentsel plan düzenlemeleri üretmeye yönelen bir çalışma. benim de aklıma bir tür segmentasyon yaklaşımını tasarım birimlerini mekana yerleştirmeye dayanan yaklaşımla [halihazırda uğraşmakta olduğum yaklaşım] entegre etmek gerektiği geldi. segmentasyon yaklaşımlarının sorunu her değişkenin tüm diğerlerine bağlı olması. bir parametre değişince tüm sistem değişebiliyor. ayrıca temsil tavırları ilk anda göründüğü kadar esnek olamıyor -bir takım düzenleme tercihleri dayatıyor. oysa bir mesh modelinin esnekliğine ve keyfiliğine ihtiyacımız var tasarlayabilmek için. ben de mevcut plan düzenlemesi projemi yeniden düşündüm ve sonuç daha entegre bir aşamalandırma oldu. şu ana kadar belirsiz bıraktığım bir takım prosedürleri de tarifledim. ve başından sonuna kadar nasıl yürüyeceği belli olan bir proje çıktı ortaya. oldukça sade ve işleyeceği de görülebiliyor. tabii bu projeyi şimdilik ertelemek zorundayım. (önce doktora projeleri.)

galanter'in çalışması estetik değerlendirmeye nöro-psikolojik bir bakış getirmeye çalışıyor. galanter, karl sims ekolünden gelen bir evo-sanatçı. interaktif evrimsel algoritmalar üzerinden resimler üretiyor. sitesi burada; teorik yayınları ve eserleri tetkik edilebilir. sunumda işaret edilen ilginç bir ayrım "estetik haz" ve "estetik tercihler" üzerineydi. gerçi sunum daha ziyade haz ve ödül mekanizmaları üzerinden gitti. bense pragmatik bir bakışla basitçe tercihler üzerinden kurgulamaya çalışıyorum çerçevemi. benim anladığım bu konuda doğrudan uygulamaya geçmeyi sağlayacak detaylılıkta bir kuram henüz yok. ve galiba estetik beğeni, tercihler ya da haz konularını kapsayan alan hala toz duman içinde. galanter karmaşıklık teorisinden "etkin karmaşıklık" kavramını alıyor ve belki bu kavram üzerinden bir otomatik estetik değerlendirme kurgulanabilir diyor gibi. yani konuşmasının parçalarını birleştirince böyle bir sonuç çıkıyor. hmm. sonuç biraz bulanık. sadece bir şema var. şema da karikatür gibi. sonuç yok aslında. 2 hipotez var. yorumlanması gereken geniş bir açıklık yerinde duruyor. paper yayınlandığında bir bakıp linkini buraya koyacağım.

Hiç yorum yok: