18 Mayıs 2025 Pazar

Kimin için neyin için

Batı cephesindeki AI destekli substack'lenme atılımını (ya da ekonomisini mi demeli?) bir kenara koyarsak, bizim bu taraflardaki bloglar (hatta görünen o ki instagram ya da twitter mikroblogculuğu dahi) insanların okuduğu bir mecra olmaktan çıkmış görünüyor. Ama yazan artık insanlar tarafından okunma motivasyonuyla yazmıyor zaten. Yazmak için yazıyor. Ve elbet bu olgu tespiti hiç okunmayacağımız anlamında anlaşılmamalı. Okunuyoruz. Site ziyaret istatistiklerine girdiğimizde belli günlerde tıklanma eğrilerinin sivri uçlar büyütüp, başaklar verdiğini görebiliyoruz. Ağ sürüngenlerinin günleri işte bunlar. Belirli aralıklarla tüm internete sızıp insanlığın harflere ve imgelere döktüğü tüm enformasyonu kaydediyorlar. Bilindiği gibi yapay zekanın besini işte bu harf ve piksel halitası. Okunuyoruz. Hem de insandan çok daha cevval okurlar tarafından. Satır satır. Token token. Ve bu okunanlar başka insanların eserlerine sentezlenerek yeniden internete yayılıyor. Büyük Dil Modellerinin işleyişi gereği, reklamcıları ve dergi editörlerini mutlu edecek bir ortalamalık hamurunun iletişim alanını büsbütün boğacağını öngörmeliyiz.

Hiç yorum yok: