21 Mayıs 2011 Cumartesi

oskar

bugün saksımdaki ilk çileği koparıp yedim.
güzeldi.
geçen haftalarda da okuldaki lazer kesiciyi ilk kez kullandık.
o da güzeldi.

çilek yetiştirmek yeni bir zenaat değil.
lazer kesiciye .dxf dosyası hazırlama prosedürü de yeni sayılmaz.
levhayı makineye koyuyorsun. dosyayı makineye yüklüyorsun. kesiyor.
önemsiz adımlar.
ama lezzetli.
burda bir psikolojik-önem ve tarihsel-önem ayrımı geçerli.
adımlarımız esasında önemsizdi.
ama bana iyi geldi doğrusu.
(makinaya ilk inişimiz baya heyecanlıydı.)

havalar toparladı.
geç oldu.
ama toparladı.
kafam daha rahat.
bir seri mevzu kafamda oturuyor.
tezimin içeriği oturacak gibi? kimbilir.
yayın, araştırma, kolaborasyon...
anlamaya başlıyorum.
bu sonsuz bir başarısızlık süreci değil.
inişli çıkışlı bir öğrenme süreci.

herşeyi kolayca başarmaya
ya da talihin yardımıyla atlatmaya
ya da insanların değerli gördüğü hemen herşeyi hakir görmeye alışmışım.
konforlu bir konumdu.

yapamayalım.
beceremeyelim.
insan yapamadıklarından öğreniyor.
durup dururken öğrenmiyor.

hırs denebilir..
ama heves, tutku, azim de denebilir.

1 yorum:

Burcu Arıkan dedi ki...

ben halen tanışmadım kendisiylen (lazer kesiciden bahsediyorum), lise maketini yaparken tanışabilir miyim ki acaba diye heyecanlıyım. benim için hala yeni bir şey ve epey heyecanlı galiba:)tanışabilirim değil mi?:))