21 Haziran 2009 Pazar

30lu yaşlar | 30 something

olan biten herşeyin ardından üstüste yığdığım donanımların fikri zihnimde üstüste yığılınca bir takım hedefler peşinde ne kadar mesai ve zihin gücü ve ruh sağlığı harcadığımı bir düşündüm bu dönem... çok çalıştım ve hedeflediklerime ulaştım! ele güne karşı işte... yine de şu tabir bana tuhaf gelmeye devam ediyor: "çalışınca oluyormuş"... hayatta birşeyleri yapmanın gerekli olduğuna inanmaktan vazgeçmeyenlerin bazı hazır kelimeleri var: kararlılık, inanç, hedef... bu tabirler hep biraz tuhaflar, biraz şüpheliler, hı?... bende şunlar vardı, yoğun ve üretken geçen şu son kış içinde: çalışma, direngenlik, inançsızlık. çalışmak ve karşılığını almak benim iyi bildiğim bir konu değil. insanların değer verdikleri şeylerin bir kısmını elde etmek için fazla yorulmam gerekmemişti. o yüzden çalışmaya ya da karşılık almaya kendileri hatrına değer verdiğimi söyleyemem. inanç ve hedef de tanıdığım şeyler değil. beni sürükleyen sürüklenmenin ta kendisi... mesela kışın bir gün oturuyordum. yapmamın iyi olacağını düşündüğüm (arkadaşlar da öyle düşünüyorlardı) bir takım şeyler vardı ama askıdaydılar. elçekmiştim. sonra bir silkinme anı! sanki bir kesiklik, bir karar, bir dönüşüm anı geliyor.. e gelsin. işlerin peşine düşüyorsun. ama takip eden her an böyle bir dönüşüm anı olmuyor. ondan sonra da başka bir sürüklenme başlıyor. biliyorsunuz, ataletin karşıtı çok süratli olmak değil de sürat değişimi. aynı süratte sürüklenmekler geliyor. inanç kararlılık hedef falan yok burda. kuyuya taş attın şimdi çıkarma süreci başladı işte ve bu olanlar bir çok insana makul geliyor... [geçen yıl fulbright beni mülakata çağırmış olsaydı belki böyle olmazdım. beni germişti o mesele. özellikle aileme bunu söyleyeceğimi düşününce epiy sinirleniyordum. düşmanını ailede arayan bir öfke gelmişti üçbeş günlüğüne üstüme... "ben ne yaptığımı bilirim" diye böbürlenerek dolaşmakların sonucuydu bu. demek istiyorum ki, insanı başarı isteği sürüklemeyebiliyor. beni özellikle esas olarak başka şeyler sürüklüyor. bir araştırmacı olarak beni çoğunluğun değer verdiği akademik işlere sürükleyen bir şey varsa o da akranlarımdan geri kalmamak arzusu. yoksa hep yıldız haritası hep horoskop olsun, iyi mimar c, d, e olsun, pek kimsenin okumaktan hazetmediği ama benim asıl yazmayı sevdiğim o diğer yazılarım olsun.. araştırma günlüğü dışına ne varsa o olsun, ben esas onlarla uğraşmaktan ve akademiği ihmal etmekten memnundum..] çalışınca oluyor tabii bilmiyor muydun? şimdi uğraş bakalım başlattığın projelerini tamamlamak için. başını bir daha kaldırdığında yolun yarısında olacaksın. 30'lu yaşları bir erkeğin en güzel yıllarıdır, dostum, değil mi!

i was thinking about the amount of work-hours, mental energy and psychological health, that i had spent while i was following some targets.. after all i mean.. after all the hardware were obtained and heaped up over each other.. i worked hard and attained my objectives. "to the eyes of the other people".. "it happens, when you work hard". but this saying still seems somewhat strange to me..

resoluteness, belief, goal... these are the ready-made phrases of those who doesn't give up believing, that, in this life some stuff ought to be done. but these are all a bit suspicious, eh?..

in this last winter which was busy and productive, i've rather had this following combination of phrases, which is a bit absurde: hard-work, pertinacity, disbelief. reward in return of hard-work is not a well known issue for me... i don't think that there is a self-evident value of work or subsequent reward. and goal-orientedness isn't well known to me either.. i'm being dragged by dragging itself.

i was sitting idly, a day in this last winter, and i almost suddenly started doing stuff that everybody including me were thinking that they would be fine for me.. and then you just start to follow procedures, you start to be dragged... no belief, resoluteness or goal here, just inertia. you roll the stone into the well, then you have to take it out. and this what's happening seems to most people as just normal.

it's not always a will to success that's dragging you. for me it's most of the times some other thing, like a will to stay levelled with my age-group, or just plain foolish-pride. so a foolish moment led this person into 4 more years of engagement. and when i raise my eyes again from this process, i will be halfway in my life. omg! his 30's are the best years of a man my friend, eh?

Hiç yorum yok: