5 Aralık 2009 Cumartesi

ikinci bir saldırı | another forage into evo-computation


a1. NURBS yüzeyleri

a2. tesadüfi ilk kuşak

a3. temel bileşenler, 5 eğri:
düz, basık, orta, yüksek, dik

b1. bir “aile benzerliği”ne
karşılık çeşitlilik / gürültü

b2.

b3.

c1.

c2.

c3.


[sanıyorum ekim sonlarına kadar bununla uğraşmaktaydım (uğraşılmaktaydı).... işte rapor:]

ikinci deney serisi: maya-mel ortamında 3 boyutlu deney: lokal kontrol, gürültü, sözel tanımlar ::

ikinci bir deney serisi ise daha gelişmiş bir uygulama üzerinden üç boyutlu yüzeylere yönelik olarak kurgulandı. bu deneyin de esas amacı scripting, 3 boyutlu geometri ve pratikte evrimsel hesaplamalara yönelik bilgi ve beceriyi geliştirmekti [bu da doğru, yannız, bu scripte baya zaman harcadım, boşa gitti o zaman, bikaçbin satır kod yazıp MEL ile ölesiye boğuştuktan sonra kodun çoğunun tekrar kullanılamayacağını farkettim.. ondan sonra dedim ki ya araştırmacı, git adam gibi bir dil kullan, doğru bütün bir program yaz, en azından temel bileşenleri sonraki her deneyinde kullanırsın, işe yarar veri yapıların olur, hazır kütüphaneleri elinin altına indirirsin...]. bu deney serisinde genotip temsil yaklaşımı geliştirilerek, “haritalama” ve “arama” aşamaları ayrıldı ve “çaprazlama” (crossover) gibi opsiyonlar da uygulamaya katıldı, ayrıca bir serinin sonuçlarının diğer seri için kolayca girdi oluşturabilmesi sağlandı.
deneyin ana teması önceden tanımlanmış bir seri eğri ile kontrol edilen yüzeylerde çeşitli yüzey özelliklerini oluştururken çeşitlilik ve gürültü düzeyini kaybetmemekti [bir baktım da janssen, bu projeye başlarken temel ilham kaynağım olan janssen, bu "aile benzerliğine rağmen çeşitlilik" hususunu yazmış satır aralarında]. oluşturulan bütün yüzeyler beş çeşit eğriden oluşuyordu. her bir eğrinin hem bir ismi hem de bir numarası bulunuyordu. İsimler kontrol mekanizmasını basitçe tanımlanabilir ve anlaşılır hale getirirken (1 : düz, 5 : dik, 2 : basık vd..) numaralar genotipin temel bileşenlerini (genler) oluşturuyordu. sonuç olarak ‘arama’ genotipte oluşan örüntülerin incelenmesi, bazı örüntülerin diğerlerine nazaran tercih edilmesi şeklinde gerçekleşti. sözgelimi bir ‘kromozom’da oluşan : { *, *, 1, 3, 1, 3, 1 } örüntüsü (bu örnekte ilk iki gen belirleyici değil) dalgalı bir yapıya karşılık geliyor. basit bir ’dalgalı’ yüzey araması {*, *, x, x+-a, x, x+-a, x} türünden bir sorgulamayla gerçekleştirilebilir. uygulamada daha ‘gürültülü’ aramalar tanımlandı. ‘artan’, ‘dalgalı’, ‘basık’ vd yüzey aramaları ve bunların çeşitli seri bileşimlerinden oluşan bileşik aramalar gerçekleştirildi.
örüntü aramasının ve bu aramaların insani dilde basitçe tarif edilebilir olmasının (semantik karşılıklar) genel olarak bütün araştırma boyunca önemli bir yer tutacağı görülüyor. arama/değerlendirme yaklaşımı ve üretim yaklaşımı bir ‘itme-çekme düzeneği’ oluşturuyor [araştırmacı mısın mimar mısın ba! itmeçekmeymiş...]. değerlendirme ve puanlama bir seçilim baskısı yaratarak ‘yönlendirme’ etkisi uygularken fenotipin ve arama uzayının tanımlanma ve mutasyonlar üzerinden dönüştürülme tarzı popülasyonun o yöne doğru dönüşebilmesini sağlıyor. İki yaklaşımın bir arada etkili kullanımı arama uzayının istenen yönde daraltılmasını ve bu daralmaya rağmen yeterince geniş, beklenmedik ürünler verebilecek bir durumda tutulabilmesini sağlayabilir. [raporlarda bi şekilde laubali olmayan bir dille anlatmak gerekiyordu, o kadar anlatmışken de burda silbaştan yazamadım... affola..]

Hiç yorum yok: