Anadolu yaylasının bir kenarında birbiri ardına ve önceden haber de vermeden çekilip duran obrukları derdetmeden duruyorduk. Orada obruklar, kendi kendilerine, aşağıda bir yerlerde sakince yatan yeraltı denizinin peşine takılmış derinlere akarken, aralıksız çalışan motorların bereketli suyu o derinliklerden gerisin geri emerek yeşil ve keskin yapraklarına püskürttüğü mısırın zenginliğini, yanlış anlaşılmasın, sadece bir sanat projesi için sergilemeyi amaçladığından, pahalı arabalarıyla mafyacılık oynayan ağacıkların arka koltuklarındaki deri kaplamayı ceketiyle gıcırdatmak üzere ülkenin merkezindeki sismik tembellikle tesadüfen aynı mevkiye denk gelmiş kurak bozkırda seyahate çıkmış bir hoca. Kollarını yeryüzüne uzatmış yatan LIGO evrenin uzak bir köşesinde birbirine tutunmuş kara deliklerin bir diğeri etrafında dönüşünü dikizlemek derdinde. Herşey herşeyle bu kadar bağlantılıyken herhangi bir şeyin herhangi bir diğer şeyle ilişkili olmasının hala bir önemi var mı?
Sular çekiliyor ve mısır suya kavuşuyor. Yemyeşil, azametli bir çayır. Ağaların atlarının içinde kaybolduğu bitimsiz bir sazlık. Neler avlanıyor buralarda? Para, itibar, değer, besin, yem, et, enerji... Ve su pipetlerden durmadan yeryüzüne emilirken altımızdaki deniz çalkalanıyor, toprak içten içe boşalıyor, altımızda kalan gevşek toprak ufalanıyor.
Bir grup aktivist, elbette buradaki kaçınılmaz düğümü çalışmak ve onu dünyaya, yanlış anlaşılmasın, dünyaya derken, akademik dünyadaki bir avuç münevvere, sanki çoktan bilmiyorlarmış gibi yeniden ifşa edip kendi ikballerini hazırlamak üzere bu coğrafyaya geldiklerinde ağanın arabasının yumuşak misafir koltuğundan inen fizik profesörü onları dostlukla karşılıyor: Bizi takip edin, evrenin göbeğine gideceğiz; herşeyin çekildiği yere, kara deliklerin, karanlık maddenin, yerçekimi dalgalarının, anlamın, geleceğin, suların, toprağın.. Geri çekilmeyen hiç bir şeyin kalmadığı yerde sizlerle belirsiz bir zaman geçireceğiz. Siz dünyanın tüm politik sorunlarını tüm bağlantılarından çekiştirip kördüğümü açmayı vadedeceksiniz, biz laboratuvarın sponsoru olan ağa evladıyla çektikçe ele gelen, içten içe genişleyen ve bir dibi varmış gibi de görünmeyen kainatın öbür ucunu ve zamanın başlangıcını dikizlemek için hep daha uzaklara bakacağız.
Sonra bir gün ufukta neşeli bir grup belirecek, bunlar genç olacak, bunlar söylediğimiz herşeyi satın almaya hazır olacak, hayvan besleyenler ağanın mısırlarını satın alacak, sizler makalelere dökülenleri hazırlarken, gençler de sizin söylediklerinizi satın alıyor olacak, para birimimiz umut...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder