8 Eylül 2011 Perşembe

büyük tez kafalarının yükselişi kopuşu düşüşü ve kalkışı

bu bir başını vermeyen araştırmacı öyküsü.
herşeyi ite kaka götüreceksin ey doktora öğrencisi türk gençliği! zaman zaman dahili ve harici sorunların falan olacak. bazen çok fena köşeye sıkışmış gibi olacaksın. gerçekler hayal edilen başarılara asla yetişemeyecek. hatta ve hatta baştan ayağa başarısızlık çukurlarına falan gireceksin neye uğradığını şaşıracaksın. bu ahval ve şerait içinde içsen mi çalışsan mı bilemeyeceksin. hem içip hem çalışacaksın, gah yerineceksin gah dövüneceksin, sırtın yere geldikçe güreşe doymayıp yeniden saldıracaksın, işin tadı büsbütün kaçacak, izleyiciler tribünleri terkedecek, artık mücadelenin sonunu görmekten başka bir muradın kalmayacak. derken ufak ufak mevzuları anlamaya başlayacaksın. bir takım şeyleri daha iyi yapmaya başlayacaksın. bazı konularda mutlak başarı beklememek gerektiğini de göreceksin, yani suratta patlayan darbelerin işin parçası olduğunu, onun gibi şeyleri.. sonuçta iyi şeyler de olacak. işler toparlanacak. başarı hanen de dolmaya başlayacak. herşeyin bir şekilde ite kaka da olsa götürüldüğünü anlamaya başlayacaksın. ordan olmayacak burdan olacak bu böyle olacak şu şöyle olmayacak işte bir şekilde olup gidecek. sabır. ısrar. sebat. bu işin heyecanlı, sıkıntılı, tatmin edici ve boğucu yönleri var. hepsi var. kopan kafanı üfleyip bi kere daha yerine yerleştireceksin. biraz iğreti duracak tabi artık, dokunsan düşecek gibi.. ama artık o kadar çok düştü kalktı ki.. hafif gülümser gibi anlayışlı gibi yorgun gibi bir bakışla bakıp omuzlarını silktikten sonra metnin başına yeniden oturacaksın. işler iyi gidiyor. sorun yok. şu metni bir yazalım.

Hiç yorum yok: