8 Mart 2010 Pazartesi

pattern'e sığındım | savior pattern

hani bu felsefecilerin işi kavram yaratmak olsa, mimarların işi de yeni pattern ve yeni pattern-işleme-ve-üretme-patternleri yaratmak olabilirdi diye düşünüyor insan.. tabii bu ancak bir hedef olarak.. yoksa mesela delft'te yaşarken alışılageldik birkaç pattern'in hayalgücü-dar-uygulamaları olmayan fazla yapı görmek mümkün değil. geldim geleli tüm hollanda'da sınırlı sayıda pattern üzerinden kolayca ifade edilemeyecek yapı görmedim zaten.

pattern language ve tasarım oyunları modelini üstüste koyunca tam oturmuyor, ama yarayışlı bir yanı var alexander'in yaklaşımının.. tasarım oyunları çok genel bir ölçekte duruyor, oldukça yüzeysel ve soyut. oradan mimarlığa yönelik bir tasarlama sistemine varmak için ara yaklaşımlar bulmak gerekiyor. bazı patternler problemlere yönelik bütüncül çözümler sunuyorlar. bir anda hem problemi tanımlıyorlar, hem çözümünü. sınırları belirliyorlar. pattern seçildikten sonra problem artık daha tanımlı hale geliyor.

now i start to remember.. at the beginning there was that book, a pattern language.. i haven't realised the amount of influence this book have had on my design thinking.. i have been thinking in terms of architectural patterns all through this project, since it's inception in the form of a naive sketch in 2006...

correspondence between design games model and pattern language is rather loose, yet, "game" and "tool" items were consciously based on alexander's patterns. and now i've found more usages for patterns. [indeed this concept, pattern, is one of the most handy and versatile concepts ever created... i use it for everything, i mean not only in the guise of architectural patterns...]

design games model was rather abstract (perhaps even superficial). though meaningful as a depiction of our position in design theory, when it comes to practice, i'm not sure if it offered us enough inspiration for advancing beyond that entity-operator pair, which is rather well known in AI history. hence there was a need for intermediary approaches if this research was to arrive at designing systems.

so i came out with the good old 'pattern'! a fairly abstract pattern might be a holistic solution proposal, which delineates, and delimits the universe of possibilities, for a given design brief. in fact i haven't seen many buildings around delft that couldn't be presented as mere adaptations of a number of basic patterns.

then i thought, as if, the task of the philosopher was creating concepts [deleuze asserts this in "what is philosophy"], the task of the architect could have been creating new patterns. patterns and patterns of manipulating and processing those patterns. as an ideal i mean.

2 yorum:

kişiseltarih dedi ki...

"yoksa mesela delft'te yaşarken alışılageldik birkaç pattern'in hayalgücü-dar-uygulamaları olmayan fazla yapı görmek mümkün değil."

bu cümleniz anlaşılamadı sayın araştırmacı..
ne!! güzel değil mi yani oralar sıkıldın mı lan hemen rafine mimariden tertemiz!! miss terbiyesizlik yapamazsın. namkörlük edemezsim!!

en son olarak söylemek istiyorum ki ben adana'da bile pattern language gördüm

gönülsüz dedi ki...

sayın kişisel tarih, burda mimarlıktan çok planlama var galba, karadeniz-mütahit usulü işlemiyor, oturup yıllarca "development" dedikleri şeyin pazarlığınla uğraşıyolar, sonra mimara kalem oynatacak fazla bir karar aralığı kalmıyor gibi... ve ne yalan söyleyim ortalıkta mimarlık olmayınca hayat daha kolay oluyor daha ferah oluyor... valla ben burda yapılıçevreden hiç sıkılmadım, oysaki mimar gözüyle bakınca beya sıkıcı ve tekdüze..

hakkaten yannız detaycı göz burda rahat eder sayın kt, yani aslında detaylar basit ama silikonlar falan sıvaşmıyor, derzler anlaşılmaz bir düzgünlükte, işçilik standartları yüksek..