6 Eylül 2009 Pazar

who is it that tricks me?

beni şaşırttılar.. bir dakika.. ben bundan kaçıyorum.. bir dakika.. gerçek problem denen şeylerin neler gizlediklerini biliyordum.. unutmadan önce.. hayır böylecene teslim alamazsınız.. hayır sektörün sorunlarına çözüm aramaycım.. hayır mesleğin ihtiyacı nedir diye sormaycım.. verimsizlik pahasına.. dağınıklık pahasına.. işimi bilmeycim.. bir sürü işler yapmaycıım.. gazımı aldılar, gülümsediler evime yolladılar, bana güzel çok güzel harika sıkı dokulu bir çalışma programı yapacağız, kıh kıh..

they tricked me.. wait a minute.. that's what i'm running away.. just a minute.. i knew what was being hidden by those that are called real problems.. before i've forgotten them.. no you can't just take over.. no i wouldn't seek solutions for the sector.. no i wouldn't ask for the needs of the profession.. at the expense of inefficiency.. at the expense of disarrangement.. i wouldn't know how to do things well.. i wouldn't do lots of things.. they took my 'intumescence', they smiled at me, and sent to home, we will weave me a nice wonderful well knit study programme, kih kih..

2 yorum:

gönülsüz dedi ki...

şaşırtırlar.. kendileri de şaşırırlar, tam olarak bilemezler, sevinsinler mi üzülsünler mi, senlen çok şeyler yapacaklar mı yoksa yapamaycaklar mı, seninle yoğun biçimde mi ilgilenecekler yoksa kendi başına takılacak mısın, sevimliler mi yoksa meşgul ve kızgınlar mı.. bilemezler bilemezsin.. bilirsin, asgari düzeyde ne istediğini bilirsin, onlar da bilirler (yayın bekliyorlar ki bütçeleri artsın), bu istekleriniz müşterektir, iki taraf da beklediğinden fazlasını almaktadır alacaktır, iyidir, rahat olmak lazım..

gonulsuz arastirmaci dedi ki...

yeni bir çalışma düzeni kuruyorum, canın istediğinde evde takılıyorsun, sonra istersen okula gidiyorsun, canın sıkılırsa bir tur atıp dönüyorsun,nasısa 5 dakkaya merkezdesin.. alışverişlerini yapıp dönebilirsin, herşeyi öyle bir gün önceden detaylı biçimde planlayıp haritalamak ve listelemek zorunda değilsin.. bir ara hallediyorsun işlerini.. çıkıp okulda dolaşmanın ötesinde çıkıp mahallede dolaşmak pek ferah.. sonra geliyorsun herkesin ciddi ciddi çalıştığı bir odaya.. sen de onu çalışmazsan bunu çalışıyorsun, bunu olmazsa şunu çalışıyorsun.. çalışıyorsun.. printer scanner fotokopi hepsi elinin altında.. makaleleri bul istediklerinin çıktısını al, araştır, sor, insanlarla ayaküstü hangi konularda çalıştıklarını sor, tavsiyeler al ver, kaynaklar al ver.. arada bir, bir derse lecture'a workshop'a katılıyorsun.. aynı süre içinde ertesi günkü çalışma aktiviteni de planla, haritanın çıktısını al vd.. çok verimlisin.. keyifli oluyor.. sabahları aynı saatte kalkıyorum, kahvaltı yapıyorum akşamları yemek yapıyorum.. ne pişireceğimi düşünerek kafamı rahatlatıyorum.. hayatımda tv yok artık.. gazete de yok.. dergi de yok.. internet var..