19 Şubat 2015 Perşembe

beyaz

duble bürokraside yeni bir merhale... efsanesi dinmeyen bir tez formatı vardı. haftalarca uğraşılan berbat bir format olduğu duyulmuştu. bu formata tezi yerleştirmek için uzunca bir vakit ayırmak gerekiyordu. kendimi hazırladım ve beyazlara ilerlemek üzere formatı açtım. e ama bu zaten benim yıllardır içinde tezimi yazmakta olduğum formatla nerdeyse aynıydı. zaten ben hatırlamadığım bir zamandan beri tezi bu zorlu format içinde yazıyormuşum. format zorlu değildi. bir tek saçma koşul dışında oldukça basitti. onu da şimdilik ihmal etmek ve vakti geldiğinde karton zebanisiyle müzakere etmek mümkündü. neyse, karton teslimim bir kaç beyaz günde tüm formları, dilekçeleri ve ekleriyle hazır hale geldi. oysaki bu günler ne kadar uzak ve o kadar uzaktan da ne kadar zorlu görünüyordu! neyse, sırada gerçekten bir takım zorluklar var, dünyanın her yanına dağılmış insanlara nasıl olacak da tez gönderip tutanak imzalatacağım onu bilmiyorum.

11 Şubat 2015 Çarşamba

beden işi

kafasız işleri dilemiştim, bu doğru. geldiler. yığın yığın, sel gibi, oluk oluk, gürül gürül geldiler. bir işlemden emektar enstitümüz bir adet istiyorsa, bir adet de uzaktaki ülke istiyor. çeklistimi gömdüğüm yerden çıkarttım.

günlerdir doktoranın tüm imajlarını elden geçiriyorum. ne kadar çoklar! bu işin kafadan istediği esas olarak hafıza... o da zor olabiliyor. bazı imajlar yüzünden bulanık, uzak, gri bir alana doğru seyahat etmek durumunda kalabiliyorum..
doktorada bu imajlardan yüzlerce var. her biri 6-7 yıldır tekrar tekrar revize edilen bir serinin ürünü. yani her birinin kim bilir kaç tane eski versiyonu var. tezi tekrar tekrar yazarken çok düzenli davranamamışım ya da tertipli olamamışım ve tabii ülkeden ülkeye, bilgisayardan bilgisayara, formattan formata ve düzenden düzene geçerken de, geçilen yollar ve bırakılan izler epey karmaşıklaşıyor..

yazdığım uygulamalar şu an bile sürekli imaj basmakta olduğundan aslında o eski klasörlerde yüzbinlerce (belki milyonlarca!) imaj duruyor. ve bu yüzbinlerce imajdan elcağızlarımla ürettiğim binlerce değerlendirme, analiz, görselleştirme grafiği var. daha üst seviyede, tezin ilerleyişine ya da kavramsal kurgusuna dair ya da uğraştığım bir konuya dair onlarca grafik serisi ve her birinde onlarca imaj... her imaj için bir kaynak dosya var ve hedef onu bulmak işte ama bu çoğunlukla .svg dosyalarının yüzüne bakınca içinde ne olduğu anlaşılmayabiliyor... tarihlere bakıyorum, güncellemelere bakıyorum, farklı versiyonlara bakıyorum çünkü bunları farklı tez izlemesi, bildiri, görüşme, sunum, makale ve tez versiyonları boyunca yenilemişim, değiştirmişim, yedeklemişim, klasörlemişim, sonra klasörlerin yerlerini değiştirmişim vd. şimdi tezin bir yerindeki bir imajın orijinali neredeydi diye aramaya başlıyorum ve bazıları o kadar derinlerden çıkıyor ki adeta geçtiğim yolları geriye doğru katediyorum ve uzun yıllardır kapalı kalmış kapılar açıyorum, bir tuhaf hakikaten, zihnim aydınlanıyor, tabii ya diyorum, orda öyle bişey yapmıştım burda da böyle bişey var di mi diyorum...

demek istediğim, imajları elden geçiren, yani imajların yazı tiplerini ve boylarını ve çizgi tiplerini ve üsluplarını ortaklaştırmak ve imaj formatlarını ve boyutlarını baskıya uygun hale getirmek için çalışan kafa oldukça mekanik işliyor ve o rahatlatıcı denebilir. arzuladığım kafasız işi buydu. ama ona ek olarak birer kapalı kapı gibi görünen klasörler boyunca dolanırken hafızayı kurcalayan, çağrışımsal ve bulanık bir kafa çalışma düzeni de var.

sonuçta bunların hiç biri kafayı tam olarak yormuyor. yormadığı için de koltuktan kalkmamacasına otomatik bir çalışma çılgınlığı başlıyor ve en sonunda beden iflas ediyor.

8 Şubat 2015 Pazar

ünlem

1-2 saat kadar sonra diyor ki,

Dear Gönülsüz,
[Month, Day] is fine with me.
Thank you,
Far-away Academic.


bunu diyor. biz evi şuursuzca bir kaç kere turluyoruz.
inip semti de turlamak gerekmektedir.
ruh halimi ifade edecek ünlem bulamıyorum.
semti kaldırım kaldırım arşınlayıp o ünlemi bulacağım.

bir

savunma tarihini onaylamamış jüri üyesi sayısı.

bir.

hayır onaylamamış değil, henüz onaylamamış, onaylamayabilecek, onaylaya-da-bilecek, yanıt yazmamış, e-mail'i görmemiş, görmüş ama önemsememiş, önemsemiş ama unutmuş, sonraki e-mail'i de görmemiş, görmüş ama umursamamış, görmüş ama anlamamış, anlamış ama telaşıma kızmış, maili görmüş, cevap yazmak istemiş ama henüz takvimini bilmiyormuş, takvimini bilmiyormuş ama önümüzdeki günlerde bilecekmiş, takvimini biliyormuş ama net olmayan programları varmış, takvimini biliyormuş çakışan programı varmış ne yapsam diye düşünüyormuş, ne yapacağını biliyormuş ve diğer programını kaydırmak için iletişime geçmiş bekliyormuş, tüm bunlar olmuş tamam ama bu sefer de cevap yazmayı unutmuş, 3 gün içinde yanıt yazmayacak ya da yazacak ama tarih ona uymamış olacak, 6 kişinin mucizevi biçimde onayladığı öneri tarih çöpe gidecek, pedel'in görevini devralan sekreteri arayıp yeni bir öneri tarih almaya çalışacağım, tarihi alıp yeniden jüri üyesi kapılarını çalacağım, bu sefer daha önce benim yüzümden randevularının yerini değiştiren bir hoca kızıp ama olmaz ki diyecekmiş, o öyle derken beri tarafta zaten jüri üyelerinin bazılarına bu yeni tarih uymayacakmış ve ben onlara uyan tarihi soracakmışım, bir kaç hafta sonra olası tarihler belirlenecek bu sefer sekreterin önündeki takvimde buna uygun gün olmayacakmış. portekiz'de bir hocanın ajandasının yaprakları şöyle bir titreşmediğinde istanbul'da bir çalışma masasında tezinin imaj setini son kez düzenlemekte olan bir doktor adayı karanlık karanlık oturmaya başlıyormuş. titreştiğinde kopacak fırtınanın imajını da yazmak nasip etsin. amin.